19 Ekim 2020 Pazartesi

BİR "COŞKUN KALEM" DAHA GİTTİ




Özleşmiş sözleri vardır halkın

Yüzyılların yaşanmışlığından süzülen
Atasözü deriz biz bu sözlere
Sözümüzde sohbetimizde söyleriz
Denk geldiği yerde

Olumsuz anlamlar da içerir zaman zaman bu sözler
Doğru söyleyen kavulur mu dokuz köyden
Kokmadık bir tuz kalmışsa
Artık tuz da kokacaksa
Doğru söyleyenin, namuslunun yeri yoktur o toplumda

Onu da kovdular dokuz köyden
Onurlu duruşuyla barınamadı sahibinin sesi pek çok gazetede
Farklıydı
Onurlu, namuslu
Ve de her zaman haklıydı

Güzel olan her şeye “şiir gibi” deriz ya
O da dökerdi cümlelerini böyle
Ak kağıda
Nasıl güzel anlatırdı, düşüncelerini, duygularını
Bir eksik, bir fazla olmazdı sözcükleri
Sevimli, peltek diliyle
Bir de o erişilmez, cesur kalemiyle

Hedefine ulaşan ok gibiydi her cümlesi
Vatan sevgisi, Atatürk sevgisi, insan sevgisi, doğa, hayvan sevgisiydi
Ömrünce savunduğu düşüncesi

Hep doğruyu yazdı
Ama kovuldu dokuz köyden
O ince, kıvrak zekasıyla
“ONUNCU KÖY” koydu gazetedeki köşesinin adını

Son yazılarının birinde
Şöyle yazmış

"Yazı bilmem
Yazarım yazi bilmem
Bu yaz böyle geçti.
Gelecek yazi bilmem"

"Gelecek yazı" bilemedi
Bu sözleri de bizlere vedaymış

Şimdi evde otururken
Onunla ilgili haberleri, yazıları okurken
Bu dizeler geldi aklıma
“Ben de böyle ileteyim duygularımı” dedim
O doğrucu, cesur, kalemi güçlü gazeteci
BEKİR COŞKUN'a
....................................................
Numan Kurt
19 Ekim 2020



 

YEŞİLLİKLER ÜZERİNDE KIRMIZI GELİNCİKLER

  Sabah erken yürürken kıyıda Deniz masmavi, hafif dalgalı Belli ki temizlemiş kendini bütün kış boyunca Güneş ısıtırken yeryüzünü Hafiften ...