21 Şubat 2024 Çarşamba

RADYOLARIMIZ VARDI BAŞ KÖŞEDE PİLLİ BATARYALI




 

"Eski, tahta bir radyoda
Temsil dinlenen zamanlar geliyor gözümün önüne
'Arkası yarın' diyor içli bir ses
Ve dağılıyor tüm ruhum
Çocukluğum firar ediyor arka sokaklarda"
Gülgün Özel
"Dün bir şarkı çıktı radyoda
Yarısına ben eşlik ettim, yarısına gözlerim
Söylemek çok acıtıyor; ama ben seni çok özledim"
Sunay Akın
***
Baktım
Bir zamanlar odaların baş köşesindeki radyonun şu fotoğrafına
Zaman tünelinden yolculuk ettim çocukluğuma
"Yurttan Sesler" "Çocuk Saati" "Mikrofonda Tiyatro"
"Hacivat-Karagöz" ve de "Arkası Yarın"
Daha neler neler
Sıraya girdiler, hücum ettiler aklıma
Yüz elli hanelik köyümde
Üç beş evde vardı bu pilli bataryalı radyolardan
Babam köydeki kooperatifte memur ya
Biri de bizim evde
Hem de bulunduğu odanın baş köşesinde
Öyle her aklına gelen, olur olmaz zamanda açamazdı düğmesini
Nerede bulunacaktı, ya biterse bataryası pili
Babalar dinlerken "ajans" denilen haberleri
Hiç unutmam
Merakla beklerdim
Her cumartesi saat on yedide yayınlanan "Çocuk Saati"ni
Kış ya da yaz günlerinde
Gaz lambasıyla aydınlanan evlerde
Akşamın bizim için geç saatlerinde yarı uykulu
Dinlerdim o tok sesli adamın anonsuyla
"Mikrofonda Tiyatro"yu
Dinlemeye gelirlerdi köyün gençleri bizim eve
Halit Kıvanç'ın sesinden
Galatasaray-Fenerbahçe maçlarını
O zamanlar çocuk aklım ermezdi ama
Şimdi düşündükçe tuhaf gelir bana
Neden isim isim saydırırlardı devleti yönetenler
"Vatan Cephesi"ne kaydolanları
Aklımızın ermediği sözler de duyardık o zamanlar
Derlerdi ki: "Adamlar da görünecekmiş bunların içinde"
Yıllar geçti, anladık ne demek olduğunu bu sözün
Televizyon denen bir kutu varmış içinde insanların göründüğü
Dünyanın uzak, gelişmiş ülkelerinde
Komik yaşanmışlıklar da anlatılırdı
Köyün dünyaya açılan tek gözü radyo günlerinde
Güzel bir türkü çalınıyormuş radyoda sabahın seherinde
Tarlaya gidecekmiş Solak Ali emminin karısı Fadime
Demiş ki evdekilere
"Şimdi kapatalım da açar dinleriz bu türküyü gelince eve"
Nereden nereye
Bugün metroyla eve dönerken Kızılay'dan
Baktım genç yaşlı, sıra sıra oturanlara
Hepsinin elinde bir telefon
Niye olmasın ki radyosu, televizyonu, bilgisayarı, tüm dünya
Bu küçük kutunun içinde
Bunları görse ne derdi ki bizim Fadime teyze
Türkülerde üç kız kardeşi
Nezahat Bayram, Necla Erol, Ülkü Beşgül'ü
Ayrıca, Aliye Akkılıç, Hacer Buluş, Muazzez Türüng'ü
Neriman Altındağ Tüfekçi, Yıldız Ayhan'ı
Ahmet Sezgin, Nida Tüfekçi, Nurettin Çamlıdağ'ı
Selahattin Erorhan ve Osman Türen'i
Şarkılarda pek çok sanatçıyı
En çok da Zeki Müren'i
Dinledim o pilli bataryalı radyolarda
Unutmadım onları, çoğu şimdiki gibi aklımda
Öyle gelişti ki bilim ve teknik
Bunları yazarken bile kolaylık sağlıyor bana
Aklım, fikrim her zaman bilimden yana
Yine de özlem duyuyorum
Yoksunlukları çok olsa da o yılların
Türküleri bana sevdiren, halkımın sesi
O çocukluk günlerimdeki pilli bataryalı radyoya
"Bir ağacı oymuşlar,
İçine dünyayı koymuşlar"
Böyle bilmeceler sorardık birbirimize
O büyülü kutular dünyaya açılan pencereydi hepimize
...................................
Numan Kurt
21 Ocak 2024

YEŞİLLİKLER ÜZERİNDE KIRMIZI GELİNCİKLER

  Sabah erken yürürken kıyıda Deniz masmavi, hafif dalgalı Belli ki temizlemiş kendini bütün kış boyunca Güneş ısıtırken yeryüzünü Hafiften ...