13 Mart 2022 Pazar

"AMAN DOKTOR ..."





  "Doktordan hastaya ilgi, hastadan doktora saygı ..."

Bugün Tıp Bayramı. Hangi bayramın tadı kaldı ki bu bayramı mutlulukla kutlasın doktorlar!
Tıp hakkında, doktorluk üzerine bilimsel anlamda söz söyleyecek ne bilgim ne de yetkim var. Ben o sağlık emekçilerinin bu aslında mutlu
olmaları gereken günlerinde kendi duygularımı anlatmak istedim.
"Beni Türk hekimlerine emanet ediniz." diyen bir liderle, karşılaştıkları zorluklar karşısında yurt dışına gitmek ya da özel hastahanelere geçmek isteyen doktorlara karşı "Giderlerse gitsinler!" diyebileni karşılaştırmak gereğini bile duymam. "Her şeyin başı sağlık." sözü ağzımızdan düşmez. İşte sağlıklı yaşamamıza en önemli katkıyı sağlayan, yetişmesinde kendisinin de devletin de büyük emekler verdiği doktorlara bu sözü söylemek çok tuhaf.
Özellikle pandemi döneminde doktorlarımızın ve diğer sağlık çalışanlarının özverili çalışmalarını televizyonlarda görüntülü olarak izledik. Yalnız yoğun çalışmakla kalmadı bu özverili insanlar, pek çoğu bu yolda hayatını kaybetti.
Doktorluk insan hayatının sağlık içinde sürmesi için gerekli olan, ilk sırayı alan meslektir. Uzun ve yorucu tıp eğitimden sonra "doktor" unvanına kavuşulur.
Turgut Özal'ın da by-pas ameliyatını yapan dünyaca ünlü doktor De Bakey'le ilgili şöyle bir olay anlatılır:
Dünyanın en ünlü kalp doktoru De Bakey'ın arabası bozulmuş, arabasını tamire götürmüş. Tamirci arabasının kaputunu açmış ve De Bakey'e dönerek:
- "Size bir şey soracağım neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Örneğin ben şimdi özenle kaputu açacağım, bir bakışta problemin nerde olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim; hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım! Söylesenize nasıl oluyorsa siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz; ama ben meteliğe kurşun atıyorum?"
Bunun üzerine De Bakey tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş;
- "Bunların hepsini motor çalışıyorken yapmayı denesenize."
***
Bazen düşünürüm. Bana deseler ki "Doktor olmayı ister miydin?" Kolay kolay "Evet!" diyemezdim. Hele hele cerrah olmayı aklımdan bile geçiremezdim. İnsan vücudunu kesmek, değişik ameliyatlar yapmak, tedavi edilmesi olanaksız hastalara karşı nasıl davranacağını düşünebilmek her babayiğitin harcı değil.
Pek çok derdimize derman olan, "Aman doktor, canım doktor derdime çare" diye türküler yaktığımız bu insanların değerini biliyor muyuz?
Bir ülke yurttaşlarının huzurlu mutlu yaşamalarında sağlık, eğitim, adalet unsurları çok önemlidir. İşte bu nedenle o ülkede doktor, öğretmen ve yargıçlar meslek grupları içinde değer açısından ön sırada yer alırlar. Öncelikle de bu meslek grubundakilerin çok iyi yetiştirilmeleri gerekir. Toplum da en çok doktor, öğretmen ve yargıçların sözüne inanır.
***
Sinemde gizli yaramı kimse bilmiyor
Hiç bir tabip yarama merhem olmuyor
Neşet Usta'nın bu türküsünde " sinemde gizli yara" dediği "sevda"dır.. Ona çare bulmak elbette doktorların işi değil. Oysa bedensel, ruhsal hastalıkların çoğunu doktorlar tedavi eder. Yıllarca emek vererek yetişen, yıllar içinde deneyim kazanan doktorları el üstünde tutmak gerekir. Yapabiliyor muyuz? Bu soruya "Evet!" demek zor. Televizyonlarda sık sık doktorların ve diğer sağlık çalışanlarının uğradıkları saldırı haberlerini dinliyoruz.
Yine aynı türküde Neşet Ertaş, sevdiğine "Tatlı dillim, güler yüzlüm, neredesin sen?" diyor ya, biz de bayramlarını buruk da olsa kutlayacak olan doktorlarımıza "İşinizin stresli olduğunu biliyoruz; ama hastanıza karşı daha tatlı dilli, güler yüzlü olun!" diyelim. Olanlara zaten diyecek sözümüz yok.
Bilge bir doktor en iyi ilacın, ilgi ve sevgi olduğunu söylemiş. Başka biri de sormuş: "Ya işe yaramazsa?" Gülümsemiş ve şöyle yanıt vermiş: "O zaman dozu arttırın."
Sokrates şöyle diyor:
"İyi bir hekimde dört nitelik vardır. Nezaketle dinlemek, akıllıca konuşmak, dikkatlice düşünmek ve tarafsızca karar vermek."
Doktordan hastaya ilgi, hastadan doktora saygı olsun.
14 Mart Tıp Bayramı'nı kutlarken yazımı geçenlerde bir arkadaşımın anlattığı fıkrayla bitireyim.
Ayşe teyze doktora gitmiş. Güler yüzle karşılamış doktor. Karşısındaki koltuğa oturan Ayşe teyzeye:
-Şikayetin ne teyzeciğim?
-Ah ah! Bir beş mi oğlum benim derdim.
-Hele anlat bakalım.
-Tansiyon, şeker var.
-Ondandır teyze.
-Diz ağrısı, kemik erimesi var.
-Ondandır teyze.
-Baş dönmesi var.
-Ondandır ondandır.
-Romatizma da var.
-Evet ondandır teyze.
-Nedir oğlum bu "Ondandır, ondandır!" dediğin, öyle bir hastalık mı var?
-Yok teyzem, bunların hepsi yaşlılıktan yaşlılıktan.
Yaşlılara, hastalara şifa, doktorlara sabır dileklerimle 14 Mart Tıp Bayramı kutlu olsun.
...................................................
Numan Kurt
14 Mart 2022

YEŞİLLİKLER ÜZERİNDE KIRMIZI GELİNCİKLER

  Sabah erken yürürken kıyıda Deniz masmavi, hafif dalgalı Belli ki temizlemiş kendini bütün kış boyunca Güneş ısıtırken yeryüzünü Hafiften ...