Bugün "Dünya Barış Günü". Çocuklar açlıktan ölürken, yağdırılan bombalarla öldürülürken, bir çok ülke savaşın içindeyken, aynı ülkede yaşayan insanların bile barış içinde yaşamadığını görünce yazıma bu başlığı koydum.
"Barış!" Söylenişi bile kulağa hoş gelen sözcük; ama biz şu yeryüzünde "barış"ı tam olarak göremeden göçüp gideceğiz. "Neden?" derseniz, başka kanıta gerek yok. Silaha harcanan para, silahlanma yarışı bunun en belirgin kanıtı.
Yine de umudu kesmeden "Dünya Barış Günü" kutlu olsun diyelim.
Sözü "eylül" ile sürdürelim.
Didim, güzel bir tatil yöresi. Doğal güzelliği, sayısız koyları, temiz denizi ile giderek büyüyen bir ilçe.
Buraya gelecek arkadaşlar bana "Didim ne zaman güzel?" diye sorduklarında "Eğer size uygunsa eylülde gelin. Eylülde kalabalık azalır, sıcak günlerin yerini serin günler alır, deniz daha sakin ve temizdir." derim.
***
"Keder mevsimidir eylül
En güzel ayıdır güzün
Boşuna değildir ayvanın sararması
Yaprak dökmesi ömrümüzün"
Bir sonbahar sabahında saygıdeğer Hasan Kartoğlu'nun dörtlüğünü okuyunca duygularımı yazmak geldi aklıma. Benim aşağıda yazdıklarıma ister "şiir" deyin ister demeyin sonbaharın hüzünlü ayı eylül üzerine düşüncelerimi yazıp paylaşmak istedim. Yapraklar döküldüğü için "hüzünlü ay" denmiş olmalı. Ne karamsarım ne de karamsar bir ortam yaratmak istiyorum. Sadece duygularımı dökmek geldi içimden.
***
Bir dahası yoktur ömrün
Yaşamak, nefes almak güzel
Yok buna itirazımız
Ama neylersin uzun ya da kısa
Şairin dediği gibi “Uyudun uyanamadın...” olacak
Bitecek bir gün
Belki yatakta, belki uzak bir diyarda
Tuhaf benzetmeler gelir bazen aklıma
Yüz yıl da yaşasan
Dönüp bakınca arkana
Ya bir sabun köpüğüdür
Ya da yeşil yaprak üzerinde kayıp giden su damlacığı
Belki de göz açıp kapamaktır ömür
Gökyüzünde parlayan güneş
Aydınlatır bizi
Bakarsınız bir gün güneş yerine kara bulutlar
Karartır, bunaltır içimizi
Hayat da böyledir
Kimi zaman önümüzde dikenli teller gibi zorluklar
Kimi zaman mutluluklar
Akıp giden zaman içinde
İnsan, mutluluğu da mutsuzluğu da yaşar
O, an gibi geçen zamana
Hüzünlü de olsa dönüp baktığında
Sevgiyi, hoşgörüyü, vicdanı, emeği
Taşımışsan dağarcığında
Ve de dokunmuşsan insana
Gözün arkada kalmasın merdivenin son basamaklarında
Der ki şair:
"Sonra vakit erişir, toprak gülümser sana
Upuzun bir ömrün ortasında
Ne hayata ne ölüme
Yakışamazsın…"
Kimi uzun yaşar
Kimi şairin dediği gibi gider ortasında ömrün
Gün ağarırken bir sonbahar sabahında
Bunları düşündüm
Yok karamsarlığım, üzüntüm
Ne silahım ne bıçağım oldu geçmişimde
Ezmedim bilerek bir karıncayı bile
Aradım, buldum çoğu zaman mutluluğu
Evim barkım, yakınlarım, arkadaşlarım ve öğrencilerimde
Şöyle diyor bir halk sözü
Hayat sormuş ölüme:
"Neden, insanlar severken beni, nefret ediyorlar senden?"
Yanıtlamış ölüm:
"Sen tatlı ve güzel bir yalansın, oysa acı bir gerçeğim ben"
***
Daha nice eylüllerde barış ve sağlık içinde yaşamak dileğiyle "Dünya Barış Günü" kutlu olsun.
...........................................................................
Numan Kurt
1 Eylül 2025

