19 Ocak 2017 Perşembe

ÇAYIMIZ KAZANLARDA, YATAĞIMIZ RANZALARDA




.
                       



"Ölümün elinden bir şeyler kurtarmakmış anılar
Elli yıl öncesine götürdü beni
İçtiğim çay, yediğim yemek, yattığım ranza
Ve siyah beyaz fotoğraflar"
***

Bir yatakhanede on sekiz kişi
Ranzalarda altlı üstlü yatardık
Ayak uçlarında asılı fotoğraflarımız
Her gün kalkınca düzelttiğimiz nevresim ve çarşaflarımız
Sabahın altısında
Ya Kemal İlktürk’ün hepimizi titreten gür sesiyle
Ya da Selahattin Yaldız’ın
Akordiyonundan dökülen hoş nağmelerle kalkardık
Pırasa, kapuska çıktığı gün
Suratlar bir karış
Kuru fasulye masaya geldiğinde naralar atardık
Bir keresinde
Boykot yapmak istedik
“Her gün makarna çıkıyor!” diye
Valiliğe doğru yürüdük gece vakti
Bir ses duyuldu birden
“Elinde sopa, Karagülle geliyormuş, jiple"
Ters yüz ettik yüzlerce yatılı
Yatakhaneye doğru
Kendimizi zor attık yataklara
Koşa koşa
Eflatun şeritli şapkalarımız vardı ilk yılımızda
Çıkaramazdık
Çarşı izinlerinde bile hep dururdu kafamızda
Selam bile verirdik şapkalarımızla
Asker gibi
Bir üst sınıfa
Hafta içi yasaktı çarşıya çıkmak
Kaçak gideceksek eğer
Terme Caddesi’ne giremez
Sessizce damlardık Kılıçözü kıyısına
Maç dinlerdik pazar günleri
Çarşıdan dönünce platformun üstünde
Dikkat kesilirdik “Goool!” diye bağırmak için
Halit Kıvanç’ın sesine
Yoksul köy, kasaba çocuklarıydık çoğumuz
İlk aylarında okulun ölçümüz alınır
Takım elbiselerimiz dikilirdi
Temizlik yapmamız için
Sarı renkli, biçimsiz sabunlar verilirdi
Son yılımızda
Öğrenmek için öğretmenliği
Alışmak için köy yaşamına
Gittiğimiz iki aylık köy stajları
Pekiştiği yer olurdu
Paylaşmanın, arkadaşlığın
Ve de dostluğun
Bugün bunlar geldi aklıma
Daha neler neler var anlatacağım
Kırk bilmem kaç yıl sonra
Buluştuğumuz arkadaşlara
O yılları
Zaman zaman yine anacağım
Şimdilerde altmış yaşın üzerinde olduk
Hepimiz birer dede
Babaanne, anneanne
Deselerdi ki "Gün gelecek buluşacaksınız
Bu sanal ortamda, bilgisayarda
Bu dünyadan gidenleri rahmetle anıp
Birbirinize sağlıklar dileyerek
Selamlar yollayacaksınız"
“Haydi oradan be!” der, güler geçerdik
Söyleyene de “Aklından zoru var!” derdik
Sevgiyle selamlarken
Bu grubu kuran Öner Pehlivan arkadaşımızı
Aklıma geldikçe anlatacağım
Bölük pörçük de olsa
Çizgili pijamalı, yatılı öğrencilerin
Maceralarını
………………………………………………………………………
Numan Kurt
9 0cak 2017

YEŞİLLİKLER ÜZERİNDE KIRMIZI GELİNCİKLER

  Sabah erken yürürken kıyıda Deniz masmavi, hafif dalgalı Belli ki temizlemiş kendini bütün kış boyunca Güneş ısıtırken yeryüzünü Hafiften ...