30 Nisan 2021 Cuma

İŞÇİSİN, KURUMAZ ALINTERİN








Sormuşlar Nasrettin Hoca'ya:
-Efendi, padişah mı büyük, çiftçi mi?
Bu da soru mu hazırcevap Hoca için:
-Çiftçi büyük elbet,
-Olur mu, koskoca padişah, çiftçiden büyük olur mu, demişler.
-Olur, olur; çiftçi üretmezse padişah acından ölür.
Biz de diyoruz ki: "Emek yüce değerdir, işçi üretmezse halimiz nice olur?"
***
İşsizliğin yoğun olduğu, gençlerin iş bulma, hakkını alarak mutlu yaşama konusunda umutsuz olduğu ülkemizde bugün işçinin, emekçinin bayramı kutlanacak.
İster beden ister fikir işçisi olsun emek veren herkesin bayramı bu bayram. Eski güçlü sendikalar yok. Olanların çoğunluğu da yönetim yanlısı. İşçi artık emeğinin tam karşılığını alarak rahat geçinemiyor. Onun eylemlerine, grevine pek kulak asan da yok. Ülke dışarıdan gelen, ne verirsen alıp çalışan yabancılarla dolmuş.
Ne kadar coşkulu olursa olsun gösteriler, işçi bayramı etkinlikleri ses getirmiyor.
***
Türk öykücülüğünün büyük ustası, durum öyküsünün öncüsü Sait Faik Abasıyanık, "Karanfiller ve Domates Suyu" başlıklı öyküsünün girişinde şöyle der:
"Küçük hanımlar! Bugünlerde bir gün nişanlınız size koyu al renkli karanfiller gönderecektir. Dikkat edin, belki Mustafa'nınkilerdir. Küçük beyler, domatesler göreceksiniz çarşıda. Elmalar, ferik elmaları gibi kokulu, şekerli, tatlıdır. Keserseniz içinde çekirdekleri altın gibi parlar. Belki de lokantada bir gün şişelere doldurulmuş bir domates suyu içersiniz ve tadını fevkalade bulursunuz. Nektar lezzetini damağınızda hissedersiniz, emin olun ki Mustafa'nın domateslerinden bir tanesi, içtiğiniz suya katılmıştır."
Yediklerimizde, içtiklerimizde, kullandığımız eşyalarda, bindiğimiz arabalarda, kısacası yaşamımızı kolaylaştıran her şeyde işçinin alın teri vardır.
Öyleyse emeğin değeri bilinmeli.
***
Ne emeğin ne de iş gücünün değeri kaldı. Bundan elli yıl kadar önce "işçi"den titreyen patron şimdi onları asgari ücretle çalıştırır olmuş. Memleket başka ülkelerden gelen kaçak, düşük ücretle çalıştırılan işçiyle dolmuş.
Ben de bugün kutlanacak olan işçi bayramında her yerde emeği olan işçileri kendi dizelerimle anmak istedim.
İşçisin, emekçisin
Mavi tulumlu, baretli
Ya da çeşit çeşit kıyafetli
Üretimin temel direğisin
Alın teri dökersiniz bizler için
En acısı da çoğunluğunuz açlık sınırında
Asgari ücretli
Kiminiz yüksek inşaatlarda iskelede
Kiminiz fabrikada
Kiminiz tünellerde, madende
Kiminiz tarlada
Çoğunuz da evde mutfakta
İşçisin üreten
Ekmek parası için alın teri döküp emek tüketen
Ve de yıllar içinde
Haklarını günden güne yitiren
Yediğim ekmekte, içtiğim aşta, giydiğim gömlekte
Kokladığım çiçekte, bindiğim arabada
İçtiğim suda
Alın terin var
İster fikir işçisi ol
İster çalış, kol, beden gücünle
Kolaylaştırırsın yaşamı
Alın terin, öğrettiklerin ve düşüncelerinle
Bugün senin bayramın
Bugün senin için dolacak alanlar
Ne sesine kulak veren
Ne de geçmiş yıllarda patronu titreten sendikaların var
Bir ol, birlik ol
Bayramın kutlu olsun
Seni ancak emeğin değerini bilenler anlar
***
AK YÜZDE KÖMÜR KARASI
DÖKTÜĞÜ ALIN TERİ, KAZANCI EKMEK PARASI
(Yer altında alın teri dökenler için)
Onların
Yüzleri kömür karası, yürekleri pak
Ne para dolu cüzdanları vardı
Ne kollarında bilmem kaç milyarlık saat
Ne de kara paraları vardı aklayacak
Yüzleri de yürekleri de kara olanlar yaşıyorlar
Bir elleri yağda bir elleri balda
Oysa onlar yitip gittiler
Ağızlarında kömür acılığı
Nefes alamadan, çocuklarına, eşlerine doymadan
Kömür ocaklarında
Donmuştu sanki alın terleri
Yüzlerindeki kömür karasında
İşçiydi hem de maden işçisiydi onlar
Bilmediler rüşveti, hırsızlığı
Akılları hep ekmek parasında
Öyle içine işler ki insan olanın
Orhan Veli'nin şu dizeleri
Oraya, yerin kat kat altına inmeyenler bilmezler
Kömür karasına karışan teri
"Paydos saatlerinde yollara dökülen
Soluk benizli insanlarıyla
Siyah akar Zonguldak’ın deresi
Yüz karası değil, kömür karası
Böyle kazanılır ekmek parası"
***
Ve der ki Hasan Hüseyin Korkmazgil, akıp giden dizelerinde:
"hiçbir şey istemedim şu dünyadan kendim için
ne köşk ne araba ne para
tükürmüşsem içine
senin tapındığın o sıfatların
satıyorsam emeğimi yok pahasına
ben işçi çocuğuyum evladım
benim davam başka dava"

......................................................................
Numan Kurt
30 Nisan 2021

GÜL YÜZLÜ ANAYA MEKTUP

  "Sokağa çıkarken 'Yavrucuğum üşütme!' derdi Hemen bir kazak örerdi biraz boş kaldı mı" Annesi üzerine yazdığı şiirinin b...