BÖYLE NEREYE KADAR ?

 

Yetmiş iki yıllık zaman diliminde

Yaşarken bu hayatı kendi halimde

Böyle günleri de göreceğimi bilemezdim

Karamsar, kötümser biri olmasam da

Körü körüne tarafgirlik, borazanlık yapmasam da

Şaşkınım, üzgünüm

Neden böyleyim, niye böyle oldum

Yazacaklarım, söyleyeceklerim çok ama

Birkaç örnekle anlatayım dedim

Bir çarşamba günü, pazardayım

Önce dedim ki kendi kendime “Şu pazarı şöyle bir dolaşayım.”

Hemen girişte bir kavun sergisi

Başında genç, çığırtkan birisi

Yaşlı bir adam yaklaştı satıcının yanına

Belli ki kavun alacaktı, sordu merakla

“Oğlum kavun kaç para?”

“Yirmi lira bey amca yirmi lira”

“Kilosu mu, tanesi mi?”

“Kilosu kilosu, sen nerde yaşıyorsun amca?”

"Ben de şaşırdım oğlum nerede yaşadığımı

İstemem, veremem yumruk kadar kavuna seksen yüz lira”

Cık cık ederek salladı kafasını, uzaklaştı oradan

Her yıl yerlisi çıkınca ucuzlayan kavun karpuz

Eskiden batmanla satılırken

Şimdi ya alınamaz ya da dilimle alınır olmuştu pazardan

Ev, araba almayı hayal bile edemez oldu insanlar

Bırakın muhalif olanları, bu yönetime tarafgir olanlardan da

Artık şikayet var

Arabam küçücük ve yirmi yaşında

Baktım "Yakıt bitiyor!" ışığı yanmaya başladı

Soluğu aldım benzin istasyonunda

Daha iki yıl önce, iki bin yirmi birde

Litresi sekiz dokuz lira olan benzin, şimdi kırk liraya dayandı

Akaryakıt zamlandıkça da

Gerekli bütün mallar uzaya giden füzeler gibi fırladı

Hangi birini sayayım

Yazmakla bitmez

İğneden ipliğe her gün artan fiyatlar

Vatandaş sağ kroje yemiş boksör misali

Market market ucuzluk arar

Benim gibi tepede saçı olmayanlar

Bırakmışlar berbere gitmeyi

Birer küçük saç kesme makinesi almışlar

Vurdurmuşlar saçları üç numaraya

Rahatlamışlar

Aylar içinde beş kez gittiğim berberimde

Aynen şöyle olmuştu fiyatlar

İlk tıraş otuz, ikinci elli, üçüncü yetmiş, dördüncü yüz, beşinci yüz elli

Biliyorum berber kardeşimiz de ayakta çalışan, kira veren

Elektrik, su parası ödeyen bir emekçi

"Ama, "dedim berberim Ferhat'a, "kardeşim bu kadar da olmaz

Senin harcadığın sermayen ne ki?"

"Böyle ağabey," dedi, "yapacak bir şey yok!"

İki emekliyiz

İyi kötü idare ediyoruz

Ya dar gelirliler, çoluk çocuğu olup kirada oturanlar

İşsiz ve çaresiz olanlar

İşte asıl yürek sızlatan onlar

Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı almış başını gidiyor

Bunlar bir yana

Bir de din adamı kılıklı, karanlık düşünceli herifler

Ortam uygun ya, saçma sapan laflar ediyor

Neymiş efendim, "Günaydın!" demeyecekmişiz

Neymiş efendim, Hatay, Arap kentiymiş

Neymiş efendim, Türklük, Atatürkçülük, laiklik artık bitmiş

Ağzını açan, habercilik görevi yapan gazeteciler atılırken içeriye

Kimsenin sesi çıkmıyor, bu saçmalıkları söyleyen gericiye

Siz, bu lafları edenler

Bu saçmalıkları söyleyenler ve onlara alkış tutanlar

Yaşadığınız ülkeyi, oturduğunuz koltuğu

Kurtuluş Şavaşı'nı verenlere

Atatürk ve arkadaşlarına

Vatanın kurtuluşu uğruna şehit düşenlere borçlusunuz

Gün gelir, dilerim ki bu düşüncelerinizin karanlığında boğulursunuz

Şimdi diyecekler ki bana

Yazdıklarımı okuyanlar

"Tamam, anladık; biz de biliyoruz bunları

Ama nasıl oluyorsa yine kazanan onlar"

Ne diyeyim, devletin bütün kurumları ellerinde

Vatandaşın genel eğilimi belli

İstismarlarla, vatan millet söylemleriyle

Zaten gerekli demokrasi bilincine ulaşamayan çoğu seçmen

Bir korku çemberinde

Yoksa yirmi iki yılda gelinen noktada

Hiçbir iktidar bu gidişle kalamaz ayakta

Daha ne anlatayım kardeşim

Sayfalar dolusu yazsam tükenmez olumsuzluklar

Yazık oluyor

Şehit kanlarıyla kurulmuş

Mustafa Kemal Atatürk'ün aydınlığında uygar olmuş

Bu ülkeye

...........................................

Numan Kurt

19 Ağustos 2023