9 Haziran 2025 Pazartesi

ÇAYLAR AÇIK MI OLSUN DEMLİ Mİ ?






Bak, deniz ne güzel, dalgasız ve sessiz
Oturalım şu çay bahçesine
Demli olanını sevmem ben
Açık olsun çaylarımız
Söyleşelim memleket üzerine
***
Çay, insanımızın, biz Türklerin vazgeçilmez içeceğidir. "Demli olsun, açık olsun, nasıl olursa olsun, şeker istemez..." gibi sözler birilerinin bize getireceği çay için söylenir.
"Çocuklar Duymasın" adlı dizide Hüseyin, "Çaylaaar!" diye öyle içten bağırır ki içmeyecek olanının da çay içesi gelir. Özellikle devlet dairelerinde, bürolarda, ayrıca kol ve beden gücüyle çalışıp yorulanlarda çay içme isteği daha çoktur. Belki de çayın dinlendirici, sakinleştirici bir yararı var.
Benim çaya o kadar düşkünlüğüm yok. Toplu vakit geçirilen yerlerde çay yerine daha çok su içerim. Köyümde ve çevre köylerde çay ikramı yapılırken söylenen şu söz aklımda kalmış: "Ya üçle ya boşla!"
Birçok yazımın baş kahramanı Hayrullah arkadaşım emekli olduktan sonra Ankara'nın sanayi bölgesi Şaşmaz'da bir yakınının iş yerinde çalıştı. Öğretmen emeklisi olarak tamir işleriyle uğraşacak değil ya, gelen gidenle ilgilendi. Ara sıra bana telefon eder "Gel, sana sanayi çayı içeriyim." derdi. Bilirsiniz orada karton bardaklarla alırsınız çayı. Çalışanların eli de hep kararmış, yağlı olduğu için bu daveti bana bilerek yapardı. Bu konuda titizliğimi bilse de yine de bazen gider içerdim.
Sabah kahvaltısında çayımı içerken bir yandan da televizyon seyrediyorum. Bir zamanlar birbirlerini görmeye tahammülü olmayanlar şimdi gülüm balım söyleşiyorlar. "Demleniyorsunuz!" sözünü muhalefet partisine suçlama amacıyla kullananlar şimdi "Dem"in tam kıvamında. Çaylarını içerken "açık olsun, demli olsun" esprileri gülümsetiyor hem de acı acı gülümsetiyor insanı. Aklımıza sahip olalım, nereden nereye geldik.
"Barış" akıl sağlığı yerinde her insanın istediği bir ortamdır. Mustafa Kemal Atatürk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh" sözü de barışın en özlü anlatımıdır. Keşke, yıllarca bu ülkeyi kana bulayan bir terör örgütünün sözde liderine "Kurucu önder, sayın" yaklaşımlarıyla geçmişlerinden yüz seksen derece çark ederek yapılan bu girişim "barış" amaçlı olsa...Benim için tek kurucu önder Mustafa Kemal Atatürk'tür.
,,,
"Cumhuriyet'in ne hayrını gördük."
"Siz bizi kentinize kabul etmezseniz yarın kapınıza bir başçavuş gelecek ve başınız sağ olsun diyecek."
Ölenin arkasında yazmak, konuşmak iyi değilse de bu sözleri kabul edemiyorum. Bu Cumhuriyet'in okulunda oku, bütün nimetlerinden yararlan onda sonra bu sözü söyle, kendilerine göre barış girişimini desteklemeyenleri de tehdit et. Gerçek niyet sözlerin kendi içindedir. Bu devlet hastalığında da kendisine en büyük özeni göstermiştir.
***
" Bir kozmik odaya girmekle ya da bilmem iki kazı yapmakla bizi teslim alacaklarını, Cumhuriyet'i teslim alacaklarını sanacak kadar, basit, dünyadan habersiz insanlar."
"Benim ancak cesedim susar." diyen yurt sevdalısı Nihat Genç de yoğun bakımda. Basında, televizyonlarda onunla ilgili dişe dokunur bir haber yok.
Ne diyeyim? Benim düşüncelerim böyle. Sanki "Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete!" desem, "Bu kadar da umutsuz olmamalıyım." diye düşünüyorum.
***
Çay içerken neler geldi aklıma. Herkes benim gibi düşünmeyebilir. Zaten bu insanın doğasına aykırı.
***
Manisa'nın çok değerli, genç belediye başkanı Ferdi Zeyrek'e de geçirdiği ağır kazadan sonra acil şifa diliyorum. Bu ülkenin güzel insanı Volkan Konak için "Gebermiş!"; Ferdi Zeyrek için de "Çarpılmış!" diyen kara yüzlü şerefsizlere de lanet olsun.
..........................................................
Numan Kurt
8 Haziran 2025
İstatistikleri gör
Bir gönderiyi öne çıkar
Beğen
Yorum Yap
Gönder

DİKİŞ-NAKIŞ KURSUNDA KÖY KIZLARI

  (SADIK köyünde dikiş nakış kursuna giden genç kızlar -1968 yılı) Bakın şu fotoğrafa Şimdilerde bu genç kızlar altmışlı, yetmişli yaşlar...