Domates, biber, patlıcan
Domates, biber, patlıcan
Bu sesle sokaklar yankılandı
Domates, biber, patlıcan
Şimdi benden çok uzaklardasın biliyorum
Belki bir gün dönersin diye dualar ediyorum
Seni bir daha görsem yeter
İnan ki bu bir ömre bedel
Yeter ki bitmesin bu rüyam"
Bizlerin, çocukların sevgiyle andığımız, o güzel şarkılarını dinlediğimiz Barış Manço, yıllar önce, bizim gençlik dönemimize denk gelen yıllarda söylemiş bu şarkıyı. Şimdi bu satırları yazarken onun “Domates, biber, patlıcaaan!” diye söyleyişi kulaklarımda.
Yıllar önce bugünleri bildin de mi söyledin Barış Manço bu şarkıyı? Bu sayılanların fiyatı öyle arttı ki sanki bir anda dünyaları karardı insanların. Uzaklaştı gitti sofraların olmazsa olmazları. Neredeyse Barış Manço gibi “Seni bir daha görsem yeter” diye sofraların bu olmazsa olmazlarının dönmesi için dua edeceğiz.
Sevgili sanatçı Manço bu sözleri yazarken bu günler aklına bile gelmemiştir. O başka duyguları anlatmak istese de sözler bugüne, bugünlerde yaşadıklarımıza “cuk” oturmuş.
Bir şeyi unutmuş değerli şarkıcımız. Ben yazmadan tahmin etmişsinizdir. Neyi unutmuş? Neyi unutacak, salatalığı, yani gerçek adıyla hıyarı. Nereden bilsin bu “hıyar”ın kilosunun otuz liraya çıkacağını!
Google'a yazdım “hıyar” diye. Öğrendim ki bu hıyarın yüzde doksan beşi su imiş. Su imiş ama faydalarını da sıralamakla bitirememişler. Merak eden tıklar bakar. Demek ki çok kıymetli bir besin. Hiç unutmam Barış Manço'ya “Nasılsın? “diye sorduklarında esprili sanatçı “Affedersiniz hıyar gibiyim.” diye yanıt verirmiş. Bir bildiği varmış demek ki rahmetlinin(!).
Domates ve salatalık yani asıl adıyla hıyar, sabah kahvaltılarımızın iki demirbaşı. Olmadığı kahvaltıyı pek hatırlamam. Bunlara bazen ince, tatlı biber de katılır. Geçenlerde marketin birinde o “silor” dedikleri küçük salatalıklardan alacak oldum, etikette 28.95 tl yazıyordu. Almadım; ama nereye kadar?
Ne ilgisi var bilemem; ama kaba saba, yaramaz adamlar için de "hıyar" sözcüğü kullanılır. Birisine "hıyar ağası" ya da "Ne hıyar adamsın!" dediğimiz de bilin ki kavga çıkar. İnsanlara böyle demeyelim de hıyara şöyle diyelim. "Ne hıyarmışsın be? İçin dışın su; ama altın bile peşinden yetişemez oldu."
Semt pazarlarında bu kıymetlilerin kilo fiyatlarını görüyordum; ama bir de Google amcaya sordum, şu tablo çıktı karşıma:
Sivri biber 80 tl
Patlıcan 25 tl
Domates 35 tl
Hıyar 30 tl
Aman aman ne değerli şeylermiş bunlar? Altınla yarışıyor mübarekler. Yakın zamanda pazardan üç beş liraya aldığımız bu ürünler gördüğünüz gibi üç beş katına çıkmış. Işıl Kuşhan kardeşim de paylaştığı böyle bir tablonun altına etkileyici sözü eklemiş: "Cahillik bedava!"
Burada halkın canını yakan, onları çaresiz bırakan elektrik, doğalgaz, benzin, mazot zamlarından çok söz etmeyeceğim. Mutfakta tencere kaynamamaya başlarsa bu ülkeyi yıllardır yönetip sonunda halkı bu duruma düşürenlerin suyu da kaynamaya başlar. Başlar da işte bu halkın "bedava cahillik"ten kurtulması gerekir, "Yeter artık, bu kadar da olmaz!" demesi gerekir, "Artık yönetemiyorsunuz!" demesi gerekir. Son yerel seçimlerde sarı kartı gösterdiler, şimdi sıra kırmızı kartta.
Çok kısa bir şiir vardı. Şair orada padişah isimlerini yarıştırıyordu.
Osmanlı saltanatında "Mehmet, Murat, Ahmet, Osman, Beyazıt .." gibi padişah isimleri birden fazladır. Şair bunları yarıştırıyor, sonunda "Mehmet birinci!" diyordu. Ben de hıyar, domates, biber, patlıcanı yarıştırayım, sonunu "Biber birinci!" diyeyim dedim; ama beceremedim. Şiiri de çok aradım eklemek için bulamadım. Okuyanlardan bulan olursa yorum kısmına eklesin.
Barış Manço; domates, biber, patlıcanı bir daha görmek için dua ederken biz buna hıyarı da ekleyelim. "Hıyarlık yapma, eski günlerine dön, soframıza gel!" diyelim.
Sözün kısası denmesi gerekeni yıllar önce Süleyman Demirel söylemiş;
"Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur." Sarı kartı gösteren emeklilere asgari ücretliler, işsizler de katılırsa bu yirmi iki yılın saltanatını sürenler için "Yandı gülüm keten helva!"
...................................................................................
Numan Kurt
22 Haziran 2024