18 Eylül 2022 Pazar

ANALAR AĞLAMASIN





(Nasrettin Hoca'dan bir fıkra uyarlaması)
Nasrettin Hoca'nın iki oğlu varmış
Ekmeklerini kazanmak için evden uzakta
Biri çömlekçilik, biri çiftçilik yaparmış
Baba yüreği bu, dayanır mı, özlemiş çocuklarını
“Gidip bakayım,” demiş, “...sorayım hatırlarını”
Önce uğramış çömlekçinin yanına
“Ne var ne yok?” diye sormuş oğluna
“Baba,” demiş oğlan; “bütün paramı bu çömleklere yatırdım
Hava güzel, güneşli olursa bil ki zengin oldum
Yağışlı olursa işte o zaman anam ağlayacak
Para pul, çanak çömlek neyim varsa mahvolacak"
Sonra başka bir köydeki oğluna uğrar
“Oğul, nasıl gidiyor senin çiftçilik?” diye sorar
Der ki çiftçi oğul
“Baba, neyim var neyim yok şu tarla
Bakalım nasıl olacak
Yağarsa rahmet, zengin oldum gitti
Bir de kuraklık olursa
İşte o zaman anam ağlayacak"
Canı sıkkın eve döner Hoca
“Hayrola, yüzün neden asık?” diye soran karısına
Der ki
Benimki bir şey değil gör bakalım ne olacak
Yağmur yağsa da yağmasa da
İki oğlandan birinin anası ağlayacak”
***
Deyimler dilimizin tuzu biberidir. Türkçe deyim yönünden çok zengindir. “Anası ağlamak”deyimi de gerçek anlamı dışında mecaz olarak “çok eziyet çekmek, sıkıntıya katlanmak, bitkin duruma düşmek” anlamıyla kullanılır.
Ne yapsın Nasrettin Hoca, “Yağmur yağsın!” dese çömlekçi oğlunun, “Yağmur yağmasın!” dese çiftçi oğlunun anası ağlayacak.
Her fıkrası gibi bundan da bir ders çıkarılabilir. Hoca için bu durumda şu deyimleri de söyleyebiliriz: “İki arada bir derede kalmak” “Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık”.
Hoca bu, yine bir çıkış yolu bulup karısına “Her durumda da sen ağlayacaksın.” demeye getiriyor.
***
Bu güzelim ülkede, üreten, kendine yeten; ama artık yetmeyen, dört mevsimin yaşandığı bu ülkede “anası ağlayanlar” çok. Şehitlerin anaları deyimin gerçek anlamıyla yaşadıkça ağlar. Evlat acısı üzerine acı yoktur.
Deyim anlamıyla da anası ağlayanlar; sıkıntı çeken, geçinemeyen, işi olmayan, hayat pahalılığı altında çaresiz kalanlardır.
Ülkelerin terk edip gelenlere altmış bin ev karşılıksız yapılırken, bizim evsiz barksız, yoksul insanlarımızı aç açıkta bırakmak, onların ödeyemeyeceği koşullarla projeler üretip “Beş yüz bin konut
yapıyoruz.” diye reklam yapmak çok tuhaf.
Bir eli yağda bir eli balda, üç beş maaş alanların vicdanı bu ülkede, “anası ağlayanlar”ın çok olduğu bu ülkede hiç sızlamıyor mu bilemem.
Yağmur yağsa da yağmasa da bu ülkede yoksulun anası ağlıyor.
Gün ola, harman ola. Anaların ağlamadığı ülkemde hak, adalet yerini bula.
..................................................
Numan Kurt
18 Eylül 2022


.......................................................................................................

İŞTE BİZ DE ONUN İÇİN AĞLIYORUZ
(Nasrettin Hoca'dan günümüze bir gönderme)
Nasrettin Hoca fıkralarını bilirsiniz. O fıkraların tümü Nasrettin Hoca'ya ait değildir. Halk, pek çok fıkrayı Hoca'ya mal etmiştir.
Bu fıkralara örnek olarak Nasrettin Hoca ile Timur arasında geçenleri örnek olarak verebiliriz. Nedeni de şu: Bu iki kişi aynı yüz yılda yaşamamışlar. Hoca 1200'lü yıllarda, Timur ise 1300'lü yıllarda yaşamıştır.
Halkın fıkralarda ikisini bir araya getirmesinin nedenini yorum olarak şöyle açıklayabiliriz: Timur, acımasız bir hükümdardır. Halk zekası onun zalimliğine karşı hoşgörülü, her soruna bir çözüm üreten, hazır cevap Nasrettin Hoca'yı çıkarmıştır fıkralarda.
Bu fıkralardan birini zamanımıza da gönderme yaparak şiirleştirdim.
*******
Timurlenk; acımasızlığının yanında çirkin bir adamdı
Bir gözü kör, bir ayağında da demir vardı
Kısacası bir halk arasındaki söyleyişle topaldı
Bir gün Nasrettin Hoca ile sohbet ederken
Eliyle kafasını yokladı
Anladı ki tıraş vakti gelmiş, hemen berberi çağırdı
Tıraş bitti, berber verdi onun eline aynayı
Aksak Timur baktı baktı aynaya
Gördü ki sureti çok çirkindir
O korkulan, zalim adam başladı ağlamaya
Hükümdar ağlar da durur mu bizim Hoca
İkisi birden uzun süre ağladılar
Sanki dünyaları kararmış gibi karalar bağladılar
Ne güne duruyordu Timur'un yanındaki dalkavuklar, yağdanlıklar
Onu avuttular, gülünç hikâyeler anlattılar
Timur, iki saat sonunda kesti ağlamayı
Bizim Hoca'da dur durak yok habire gözyaşı döküyor
Timur şaşırdı ve sordu Hoca'ya:
“Yahu ben aynaya baktım
Gördüm ki çok çirkin bir adamım
Malım mülküm, cariyelerim var ama
Ben çirkinliğime ağlarım
Be adam, sen ne demeye durmaz ağlarsın”
Hoca bu, kalır mı bu sorunun altında
Her sorunun mantıklı bir yanıtı vardır onun aklında
Der ki o acımasız Timur'a:
“Sen bir kere baktın aynaya, dayanamayıp çirkinliğine başladın ağlamaya
Ya biz ne yapalım
Her gece her gündüz yıllardır senin çehrene bakıyoruz
Biz ağlamayalım da kimler ağlasın
Senin yüzüne bakmaktan usandık
O sebeple böyle durmadan ağlıyoruz.”
..............................................
Numan Kurt
3 Mayıs 2023

YEŞİLLİKLER ÜZERİNDE KIRMIZI GELİNCİKLER

  Sabah erken yürürken kıyıda Deniz masmavi, hafif dalgalı Belli ki temizlemiş kendini bütün kış boyunca Güneş ısıtırken yeryüzünü Hafiften ...