16 Mart 2020 Pazartesi

HER ŞEY ALT ÜST OLDU






Bir tuhaf karmaşanın, akıl almaz bir paniğin içindeyiz ki sormayın gitsin. Yanımızdaki öksürse yere yatıyoruz, hele hapşıracak diye ödümüz kopuyor. Korkularımız sanki çok azmış gibi bir de “coronavirüs” denen bela girdi hayatımıza.
Ben tıp konusunda ukalalık yapacak değilim. Ne anlarım virüsten, şundan bundan. Olay duyulduktan hele de ülkemizde de ortaya çıktıktan sonra yaşananlara gülsem mi ağlasam mı bilemiyorum. İşi olmadıkça öğleden sonra evde duramayan ben şu anda evdeyim. Evde durup dururken bu yazıyı yazmak geldi aklıma.
Üç gün önce bir markete gittim. Zaten bulunduğum bölgede en çok satış yapan bu market savaş hali varmış gibi yağmalanıyordu sanki. İçindeki insan kalabalığından alışveriş arabasını süremiyordunuz. “Yahu, bu neyin nesidir?” dedik, “İnsanlar uzun süre bu virüs yüzünden evlerinden çıkmayacaklarmış.” dediler. Bizim halkımız böyle durumlarda alacağı önlemleri bile abartır. Baktım bütün alışveriş arabaları ağzına kadar dolu ve kasalarda kuyruklar...
Sağlık konusunun şakası olmaz. Durum elbette ciddi. Bilim adamlarını dinlediğimizde bu anlaşılıyor. “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” diyen M. Kemal Atatürk'ün izinde yürüyen insanlar olarak bizi aydınlatan da bilim ve bilim adamları olmalı. Cüppelisiyle, takkelisiyle, ağzı salyalı din tacirleriyle işimiz yok bizim.
Nasrettin Hoca'yı, İncili Çavuş'u, Temel'i içinden çıkaran bu halk böyle ciddi konularda bile ne espriler üretiyor. Bu “sosyal medya” dedikleri oluşum ortaya çıktığından beri de bu espri üretmede epeyce ustalaştık.
Coronavirüs konusunda da yazılanların bazılarını, sizleri biraz olsun gülümsetebilmek, düşündürebilmek için buraya alıyorum:
*Corona sayesinde doğru el yıkamayı öğrendik!
*Eyy kıymetli emekliler:
Ücretsiz kartınız var diye, binmeyin kalabalık otobüse! Oturun hanımın dizi dibinde !
Daha neler neler. Bir de geçenlerde sesli bir mesaj geldi: “Korona korona ... “ diye başlayan, devamını yazamayacağım bir cümle. Yatarken doksan dokuz kere tekrarlamayı öneren bir espri.
Buraya kadar işin şakasını, üretilen esprileri yazdım. Oysa gazetelere, televizyon haberlerine göre durum çok ciddi. Bakın bugün bir gazetede okuduklarımı kısa notlarla aktarıyorum:
*Hayvanlar arsında yaygın olan büyük bir virüs grubudur.
*İlk kez Çin'de görüldü.
*Öksürme, hapşırmayla havaya saçılan virüsler solunum yoluyla geçiyor; ayrıca elle eşyalara dokunup ağız ya da buruna değince bulaşıyor.
*Sıcak havayla ilgisi yok.
*Bu şekilde devam ederse dünya nüfusunun yüzde 40'ı ile yüzde 70'i oranındaki kişlere bulaşacağı da bir varsayım.
*Yüzde 80 hafif belirtilerle geçse de yüzde 20 ciddi problemlere yol açabiliyor. televizyonlardan izliyoruz.
*Henüz aşısı yok.
Bu bilgileri gazeteden aktardım. Pek çok ayrıntıyı gün boyunca televizyonlardan izliyoruz. Dediğim gibi ben bu virüsü tanıtacak bilgiye sahip değilim. Anlatmak istediğim bize verdiği korku. Günlük yaşamımızdaki akışın allak bullak olması. Umarım bu bela da yakın zamanda deli dana, tavuk bilmem nesi gibi çeker gider hayatımızdan. Korkuyla yaşamak kadar insanı tedirgin eden ne var ki...
Korku her insanda vardır. Bu olay bana gösterdi ki cesaret nutukları atanlar bu durum karşısında evlerinden çıkmaz oldular. “Korku” üzerine de birkaç söz derledim. İnsanın ayrılmaz duygusudur korku:
"Korku, en beşeri duygudur. Benim iktidarlara başkaldırışımı görenlerden kimi beni korkusuz insan sandılar. Oysa ben korkarım. Bende, başkalarına yararlı olacaksa, doğru bildiğimi, inandığımı söylemek duygusu, korku duygusuna her zaman üstün gelmiştir."
Aziz Nesin
"Ölüm korkusunu aşmadıkça insan için özgürlük yoktur. Ama intihar ile değil. Bu korkuyu aşmak için kendini bırakmamak gerekir. Hiç burukluk duymadan, korkmadan ölebilmeli."
Albert Camus
"Ne kadar az korkarsak, o kadar az tehlikedeyizdir."
Titus Livius
........................................................................................
***
16 MART...
Bugün 16 Mart , öğretmen okullarının kuruluş yıl dönümü. Mezunu olmakla onur duyduğum bu okulların kapanması, köy enstitülerinin kapatılmasından sonra öğretmenlik mesleğine, eğitime vurulmuş büyük bir darbedir.
Öğretmen okullarının kuruluş günü tüm bu okul mezunlarına kutlu olsun.
...............................................................................
Numan Kurt
16 Mart 2020


YEŞİLLİKLER ÜZERİNDE KIRMIZI GELİNCİKLER

  Sabah erken yürürken kıyıda Deniz masmavi, hafif dalgalı Belli ki temizlemiş kendini bütün kış boyunca Güneş ısıtırken yeryüzünü Hafiften ...