30 Nisan 2021 Cuma

İŞÇİSİN, KURUMAZ ALINTERİN








Türk öykücülüğünün büyük ustası, durum öyküsünün öncüsü Sait Faik Abasıyanık, "Karanfiller ve Domates Suyu" başlıklı öyküsünün girişinde şöyle der:
"Küçük hanımlar! Bugünlerde bir gün nişanlınız size koyu al renkli karanfiller gönderecektir. Dikkat edin, belki Mustafa'nınkilerdir. Küçük beyler, domatesler göreceksiniz çarşıda. Elmalar, ferik elmaları gibi kokulu, şekerli, tatlıdır. Keserseniz içinde çekirdekleri altın gibi parlar. Belki de lokantada bir gün şişelere doldurulmuş bir domates suyu içersiniz ve tadını fevkalade bulursunuz. Nektar lezzetini damağınızda hissedersiniz, emin olun ki Mustafa'nın domateslerinden bir tanesi, içtiğiniz suya katılmıştır."
Yediklerimizde, içtiklerimizde, kullandığımız eşyalarda, bindiğimiz arabalarda, kısacası yaşamımızı kolaylaştıran her şeyde işçinin alın teri vardır.
Öyleyse emeğin değeri bilinmeli.
***
Ne emeğin ne de iş gücünün değeri kaldı. Bundan elli yıl kadar önce "işçi"den titreyen patron şimdi onları asgari ücretle çalıştırır olmuş. Memleket başka ülkelerden gelen kaçak, düşük ücretle çalıştırılan işçiyle dolmuş.
Ben de bugün kutlanacak olan işçi bayramında her yerde emeği olan işçileri kendi dizelerimle anmak istedim.
İşçisin
Mavi tulumlu, baretli
Ya da çeşit çeşit kıyafetli
En acısı da çoğunluğunuz
Asgari ücretli
Kiminiz yüksek inşaatlarda iskelede
Kiminiz fabrikada
Kiminiz tünellerde, madende
Kiminiz tarlada
Çoğunuz da evde mutfakta
İşçisin
Üreten
Ekmek parası için alın teri döküp emek tüketen
Ve de yıllar içinde
Haklarını günden güne yitiren
Yediğim ekmekte, domateste, giydiğim gömlekte
Kokladığım çiçekte, bindiğim arabada
İçtiğim suda
Alın terin var
İster fikir işçisi ol
İster çalış kol, beden gücünle
Kolaylaştırırsın yaşamı
Alın terin, öğrettiklerin ve düşüncelerinle
Bugün senin bayramın
Bugün senin için dolacak alanlar
Ne sesine kulak veren
Ne de geçmiş yıllarda patronu titreten sendikaların var
Bir ol, birlik ol
Bayramın kutlu olsun
Seni ancak emeğin değerini bilenler anlar
..............................................
YÜZÜ KARA YÜREĞİ AK
(Maden işçileri için)
Onların
Yüzleri kömür karası, yürekleri pak
Ne para dolu cüzdanları vardı
Ne kollarında bilmem kaç milyarlık saat
Ne de kara paraları vardı aklayacak
Yüzleri de yürekleri de kara olanlar yaşıyorlar
Bir elleri yağda bir elleri balda
Oysa onlar yitip gittiler
Ağızlarında kömür acılığı
Nefes alamadan
Çocuklarına, eşlerine doymadan
Kömür ocaklarında
Donmuştu sanki alın terleri
Yüzlerindeki kömür karasında
İşçiydi onlar
Bilmediler rüşveti, hırsızlığı
Akılları hep ekmek parasında
Öyle içine işler ki insan olanın
Orhan Veli'nin şu dizeleri
Oraya, yerin kat kat altına inmeyenler bilmezler
Kömür karasına karışan teri
"Paydos saatlerinde yollara dökülen
Soluk benizli insanlarıyla
Siyah akar Zonguldak’ın deresi
Yüz karası değil, kömür karası
Böyle kazanılır ekmek parası"
***
Ve der ki Hasan Hüseyin Korkmazgil, akıp giden dizelerinde:
"hiçbir şey istemedim şu dünyadan kendim için
ne köşk ne araba ne para
tükürmüşsem içine
senin tapındığın o sıfatların
satıyorsam emeğimi yok pahasına
ben işçi çocuğuyum evladım
benim davam başka dava"
......................................................................
Numan Kurt
30 Nisan 2021

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YEŞİLLİKLER ÜZERİNDE KIRMIZI GELİNCİKLER

  Sabah erken yürürken kıyıda Deniz masmavi, hafif dalgalı Belli ki temizlemiş kendini bütün kış boyunca Güneş ısıtırken yeryüzünü Hafiften ...