"Umut oldukça her yeni gün, yeni bir başlangıçtır.”
***
Bu yazımda neden söz edeceğimi anlamışsınızdır. “Gününüz aydınlık geçsin, güzel geçsin.” anlamına gelen “Günaydın!” sözcüğünü kullanmamamız gerektiğini söyleyen bir adama kendimce bir yanıt vermek istedim.
“Cahiliye dönemi” söylemi imiş bu sözcük. Bu kişi kendi kafasına göre yaptığı uyarıyı (!) bir yazısına alırken asıl “cahiliye dönemi”ni kendisinin yaşadığının farkında mıdır?
Tüm sorunlar bitti, en önemli sorunumuz “Günaydın!” gibi söylenişi güzel, duyulması insanı mutlu eden bir sözcüğü kullanmamak kaldı. Niye karışırsın benim “Günaydın”ıma, sen, “Hayırlı sabahlar”ını söyle, bana ne.
Bir de ben bu “Günaydın!” sözcüğüne karşı olmayı yeni duymadım. 1980'li, 1990'lı yıllarda çalıştığım okulda öğrenciler sabahleyin okul kapısında toplanınca “Günaydın!” demek okul yöneticilerince kaldırılmış, yerine “Hayırlı sabahlar!” denmeye başlanmıştı.
"Günaydın"a "cahiliye dönemi söylemi" diyen kişi daha önce de “Midye, karides vb...” deniz ürünlerinin haram olduğunu söylemişti. İnsan şaşıp kalıyor.
Yüz yıla yakın bir süre önce “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir.” diyen Mustafa Kemal Atatürk'ten, bilime ve akla büyük değer veren o büyük Önder'den kimlere kaldık.
***
Çok fazla uzatmadan içinde o güzel sözcüğün, “Günaydın”ın geçtiği üç güzel şiirle yanıtlamak isterim bu saçma sapan düşünceleri ortaya atanı. Ben ne yazarsam yazayım "Günaydın"ı en güzel anlatan bu şiirler, o bağnazlığa en etkili yanıttır.
GÜNAYDIN
Günaydın tavuklar, horozlar
Artık memnunum yaşamaktan
Sabah erkenden kalktığım zaman
Siz varsınız
Gündüz, işim var, arkadaşlarım
Gece, yıldızlar var, karım var
Günaydın tavuklar, horozlar
Necati Cumalı
***
GÜNAYDIN
Günaydın o gül yüzlü sevdiğime
Günaydın yeryüzünü aydınlatan yeni güne
Günaydın gün görmek için bekleyene
Günaydın, günaydın, günaydın
Günaydın benim derdime derman dostlarıma
Günaydın, dert ortağım komşularıma
Günaydın yardan uzak sevgiliye
Günaydın, günaydın, günaydın
Günaydın güle hasret bülbüle
Günaydın bülbülün aşkı güle
Eyy dostlar
Uyandığınızda öyle bir günaydın deyin ki
Yazıklar olsun
Ömründe bir kez günaydın demeden ölene
Nazım Hikmet
***
DELİ KIZIN TÜRKÜSÜ
Siz dayanılmaz bir “Günaydın”sınız
Sabah sabah insanı ayağına getiren
Hiç yoktan dünyayı kendini sevdiren
Siz çocuk ağızlı bir “Günaydın”sınız
Çocuk ağzınızla biraz daha durun
Gittiğinizde güz gelmiş olacak
Gülten Akın
***
Son dönemdeki açıklamalarıyla laikliği hedef aldığı iddiasıyla eleştirilerin hedefinde olan Diyanet İşleri Başkanı'nın, kamu kaynaklarıyla baskısını yaptırdığı “Ramazan Günlükleri” kitabında selamlaşma ile ilgili kullandığı ifadeler dikkat çekti.
“Günaydın” ve “Tünaydın” şeklindeki selamlaşma kelimelerine yönelik eleştiride bulunan Erbaş, kitabın “Aranızda Selamı Yayınız” başlıklı bölümünde şu ifadeleri kullandı: “Cahiliye döneminde birinin evine vardıkları zaman mahremiyete saygı göstermez, dünya ve ahiret saadetini temenni etmek olan selamı da bilmezlerdi. 'Sabahınız hayat olsun.', 'Akşamınız hayat olsun.', 'Aydın olsun.”' gibi sözler söylerlerdi. Bizde bazı kimselerin kullandığı “günaydın”, “tünaydın” ifadelerine benzer ifadelerdi bunlar. Selam vermekle ilgili ayetler geldikten sonra artık Müslümanlar birbirlerine dua etme amaçlı selamlaşmaya başladılar. "
Anlattıkları bunlar.
Yazıma yorum yazmak isterseniz bir "Günaydın!" yazın yeter, bence en güzel yorum odur.
Arkadaşlar, bu yazımı okuyanlar, okumayanlar hepinize koskoca bir "GÜNAYDIN!"
***
Eh, o büyük şairlerin şiirlerine uymasa da birkaç dize de benden:
“Günaydın!” derdim
“Günaydın çocuklar!”
Mutlu olurlardı, hepsi ayakta
Hep bir ağızdan yükselirdi “Günaydın!” sesi sınıfta
Var mı bunun kadar kulağa hoş gelen bir sözcük
Yeter ki tükenmesin “Günaydın!” diyeceğimiz
“Günaydın!” duyacağımız
Sevdiğimiz, arkadaşlarımız, sevdiklerimiz
Emekliyiz artık
Yıllar öncesinden kalsa da
Ayakta bize “Günaydın!” diyen öğrencilerimiz
“Günaydın!” insana
“Günaydın!” kurda, kuşa, çiçeğe, böceğe
“Günaydın!” dünyaya
.................................................................................
Numan Kurt
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder