Kara bulutlar kaplasa da
Bizi o törenlerde yakan güneşi
Yine de
Benim umudum var
Sürsün, bitmesin hiç 19 Mayıs koşusu
Samsun'da Ankara'ya koşan gençliğin coşkusu
Nasıl da dolardı gözlerim
Öpülüp teslim edilirken o bayrak sınırdan sınıra
Unutmaz bu millet ihanet edenleri 19 Mayıslara
***
Mustafa Kemal bir karar veriyor. Verilen bu kararı ise şöyle açıklıyor. “Türk Milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşaması esastır. Bu esas, ancak tam bir bağımsızlıkla sağlanabilir. Ne kadar zengin ve ne kadar varlıklı olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir millet, uygar insanlık karşısında uşak olmak durumundan daha yüksek bir muameleye layık görülmez. Böyle bir millet, esir yaşamaktansa ölmeyi tercih eder.” ,
Ata’sının sözleri kulağından gitmez Türk gencinin “Sizler yeni Türkiye’nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz, Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar.”
Biz ulusal bayramları bu duygularla kutladık. Okul yıllarımda iki kez 19 Mayıs hareketlerine katıldım. Nevşehir'de ortaokul üçüncü sınıfta okurken, bir de Kırşehir'de öğretmen okulunda. O hareketlerde güneş altında yanmak bile övünç kaynağıydı bizim için.
Yetmişi geçmişken yaşım o heyecan yine içimde. Ne acıdır ki o kutlamaları, o heyecanı adım adım yok ettiler. Kurtuluşa giden o ilk adımı ileriye doğru değil geriye saydırmaya başladılar.
19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı'nda o yılların kutlamalarını hatırlarken düşüncelerim bunlar.
***
İlk adımıdır 19 Mayıs
Engellerle dolu uzun bir yolculuğun
Samsun'da açılan
Bembeyaz, tertemiz ve de yürekli
İlk sayfasıdır kurtuluşun
Bir heyecan sarardı bizi
Gençliğin bayramına haftalar kala
Provalara çıkardık hareketler için
Üstümüzde bir atlet bir de şort
Güneş altında yana yana
Uyum içinde, neşeyle
Yüreğimizde bayrak, vatan sevgisi
Öğretmenin düdüğü ya da müzik eşliğinde
Sallanırdık ileri geri, sağa sola
Yurt, bayrak
Ve büyük önder Mustafa Kemal sevgisi
Yer ederdi genç beyinlerde
Bu coşku dolu ulusal bayramda
Bembeyaz kıyafetlerimizle
Kızlı, erkekli gençler
Anlatırdık heyecanımızı, coşkumuzu
Vatan, Atatürk sevgisiyle dolu şiirlerde
Selamlardı devleti yönetenler
Ya da o beldenin yöneticileri
Stadyumlarda ya da kasabanın çayırında
Başları dik, gururla yürüyen, bayrak tutan
Resmi geçit yapan gençleri
Şimdi
Ne o coşkulu kutlamalar kaldı
Ne de gençlerin heyecanı
Anılarda kaldı hareketler, bayraklı kuleler
Nedense bayram günlerinde
Hasta oluyor yöneticiler
O pırıl pırıl gençlerin suratında
Bir avuç kara sakal
Her yanları dövme, kulaklarda küpe
Kiminde takke, kiminde cüppe
Moda oldu
Çağdışı yobaz, örümcekli kafalarda
Cumhuriyeti kuranlara sövmek
Bir tek hedef var benim anladığım
Kendi özlemlerindeki çağ dışı düzeni kurup
Yüz yıllık çağdaş değerleri, birikimleri
Yok etmek
Ne olursa olsun
Heyecanla çarpar yüreğim böyle günlerde
Kaplasa da bizi o törenlerde yakan güneşi kara bulutlar
Yine de
Bu güzel yurdun emanet edildiği gençlerden
Benim umudum var..
Numan Kurt
19 Mayıs 2016
19 Mayıs 2016
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder