BİR FOTOĞRAF ve SİZLER

Ve onlar

Siyah önlüklü, beyaz yakalılar

Ütüsüz pantolonlu, yana kaymış kravatlılar

Kırk yıl sonra sınıfınızda gibiyim

Sanki sesleriniz dün gibi kulaklarımda

Aradan uzun zaman geçmiş

Bunca yıl sonra

Sizden gelen bir “Merhaba!” ya da “Nasılsın öğretmenim?” sözüyle

Mutlu olan

O günleri özlemle anan

Yetmiş yılı geride bırakmış

Emekliyim

Şimdi nasıl sayayım hepinizi tek tek

Bakınca fotoğrafınıza hepinizi hatırlıyorum

Ama

Birkaçınızı adıyla anacağım

Sakın ola kızmayın bana

Kızlar

Figen, Nevriye, Mehtap, Atiye, Aysel, Emine

Çalışkan, saygılı, ne güzel öğrencilerdiniz

Türkçe derslerinde öykü, şiir okumaktı

En büyük zevkimiz

Dilimizin güzel öykülerini, şiirlerini

Sessizce, merakla

Dinlerdiniz

Erkekler

Nihat, Emrullah, Uğur, Tansel, Rıza, Recep

Bir de sınıfın yaramazı Şeref

Çalışkan da haylaz da olsanız

Benim için değerliydiniz

Kim bilir sizler şimdi nerelerdesiniz

Bilgi yarışması düzenlemiştim o yıl

Her hafta sonu okuldaydık

Nasıl da heyecanlıydınız

Salonumuz bile yoktu

Alt katta tüm yarışmacılar, dinlemeye gelen öğrenciler

Koridordaydık

Birinci gelmişti sınıfınız

Figen, Nevriye, Mehtap ve Tansel’di yarışmacılarınız

“Bir fotoğraf çektirelim 3A olarak…” dediniz o günün anısına

Ve sizlerden

Zaman zaman baktığım

Hep sizleri andığım

Bu fotoğraf

Bu siyah beyaz görüntümüz

Hatıra kaldı bana

Kendimce şiirler yazıyorum böyle siyah beyaz fotoğraflara

Bugün de sizler çıktınız

Bütün vefanızla, saygınızla, o gülen yüzlerinizle

Karşıma

............................................................
Numan Kurt
21 Ağustos 2019

...........................................................................................................................................................................

ŞAŞIRDIM KALDIM

Şaşırdım kaldım

“Her yol mübah” hedefe varmak için

İstanbul’u kazanmak için

Neler yapılıyor

Hangi yollara başvuruluyor

Aklım almıyor

Şaşırdım kaldım

Yaşımı mı sordunuz

Sormasanız da ben söyleyeyim

Az olmadı altmış sekize vardım

Yıllarca vatandaşlık görevim gereği her seçimde

Oy kullandım

İki gün sonra yine seçim var

İstanbul’da yaşamıyorum

Oy da kullanmayacağım

Ama bunca yaşıma, seçim görmüşlüğüme karşın

Utanç içindeyim

İnanın “Denize düşen yılana sarılır.” sözü ne kadar doğruymuş

Akla, hayale sığmayan dümenlere, haksızlıklara

Oynanan oyunlara

Bel altından vurmalara

Atılan gülünç taklalara

Şaşırdım kaldım

Eften püften, gülünç nedenlerle seçim iptal ediliyor

“İlle biz kazanmalıyız İstanbul’u.” diyorlar

Sanki babalarının tapulu malı koca kent

Halk oyunu kullanmış

“Vatandaşın oyu kutsaldır.” diyenler için

“Millet ne derse o olur.” diyenler için

Altın yumurtlayan tavuk elden gidince

O kutsal oyların hiç önemi kalmamış

Her yola başvuruluyor

Bebek katili denen terörist başı, bir de bakmışsınız

Gündemin baş köşesine oturuyor

Adam hapis yatarken bile başı olduğu eli kanlı örgütünü

Pervasız, korkusuz yönetiyor

Seçime bile el attı

Acı olan şu ki

Ondan bile medet umuluyor

O teröriste ateş püskürenler

Sus pus, tık yok, uysal koyun oluyor

Affedersiniz

Yazmaktan utanıyorum

Aldığı ihalelerle köşeyi yüz kere dönen iş adamı müsveddesi

Millete en ağır küfrü sallarken ses yok

Milletin yarısına illet, zillet, terörist denilirken ses yok

Ama rakip aday valiye kötü laf etti diye

Memleketin sorunları diz boyunu aşmışken

Küfrettiği de kesin belli değilken

Mal bulmuş mağribi gibi saldırıyorlar

Ortalık yıkılıyor

Ne “Yunan”lığı kaldı adamın ne “Sisi”liği

Oysa bana sorarsanız yüzünden akıyor efendiliği

Dedim ya şaşırdım kaldım

Yandaş kanalların, dilli düdük gazetecilerin at gözlüklerini gördükçe

İnsanlığımdan utandım

Bakalım ne olacak

İsteğimi sorarsanız

“Her şey güzel olacak.”

.....................................................................

Numan Kurt

22 Haziran 2019