Çalışmasam da yağlıboya, suluboya resim
İlgim ve biraz da becerim vardı desen çizmeye
Resim öğretmenimiz Sabri Bey
Ders dışında da çalışma yaptırırdı
Çağırırdı bizi yemekhanenin altındaki atölyeye
Anlatmıştım bir yazımda nedenini
Resim öğretmeni olmaya heveslenirken
Türkçe öğretmeni oldum
Geçti gitti yıllar
Yazılı kağıtlarıyla boğuşurken
Resim yapmayı, desen çizmeyi de unuttum
Biz, kırk sekiz yıl sonra
Aynı okul mezunları iki bin on yedide
Buluştuk Kırşehir'de
Bir fotoğrafını çekmiştim Ali Yılmaz’ın
Kim mi Ali
Sınıf arkadaşım
Yazı da yazmıştım ya onun için
“OKUL NUMARANI UNUTMADIM ALİ” diye
Bir süre geçti aradan
Dedim “Bir de çizgilerle portresini yapayım bizim Ali’nin”
Yüz çizgileri, hele burun uygun ya
Bir resim kağıdı bir de kara kalem aldım elime
Ali'nin kara kalem portresiyle başladık işe
Az çok kotarınca bu işi
Arkadaşlar, akrabalar, öğrencilerim kafamda girdi tek tek sıraya
Kimi istedi, kimini haberi olmadan çizdim
Eh, ne geldiyse elimden, kalemimden
Resmettim ak kağıda gönderdim
Resmin üstüne de ekledim
“Bu da benden size hatıra”
İşte böyle
Şu emeklilik günlerimde
Bir uğraş daha buldum kendime
Bir gün de dedim ki
“Bir de çiz kendi suratını
Bakalım başarabilecek misin”
Hani bizde surat geniş, çizgiler belirgin değil ya
Oturdum yine de çizdim cemalimi
Siz de görün çizgilerle resmedilmiş halimi
Yalnız çizmek olmadı uğraşım
Yaşadıklarımdan, gördüklerimden, düşüncelerimden
Yararlandım bölük pörçük
Yazdım
Üç yüze yakın yazı çıktı ortaya
Bir öyküsünün sonunda der ki Necati Cumalı
"Hikâye mi arıyorsun şu dünyada
Çal şu kapıyı, ne hikâyeler çıkar karşına"
Hani o duygulu türkü de demişler ya
"Geçip gidiyor ömür dediğin" diye
Ben de bu uğraşlarla bakıyorum hayata
.................................................................................
Numan Kurt
1 Kasım 2025

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder