10 Ocak 2010 Pazar

KÖYÜMDEN İSİMLER DESTANI (9)




   Köy sitesine giren az sayıda kişi tarafından okunsa da bu değişik yazılarımız (destanımız) ilgi çekti. Sanıyorum iki yazı daha sürecek. Bittiğinde bir dosya oluşturup köy muhtarlığına bırakmak istiyorum. Burada adı geçenlerin yaşayanlarına, rahmetli olanların çocuklarına, torunlarına "buruk bir gülümseyiş", "çok değişik bir anma biçimi" bırakabilirsem ne mutlu bana. Bu dosyada köyümüz ve insanları ile ilgili diğer yazılarım da olacak.
........................

Buğdaydan, pancardan kazanan
Çoğu da rahat yaşayan
Köyüm insanı içinde
Girişimci bir adam
Rıfat Taş
Keşke genç sayılacak yaşta
Gitmeseydi
Bugün başkalarının olan eserlerini
Sürdürseydi
En çok koyunları, bir de köpekleri severdi
Ali Şükrü ağabey
Yün bile getirmişti ta Danimarka'dan
Hiç üşenip yorulmadan
Mahir Kurt, bizim o zamanki söyleyişimizle
Alişık
Her varışımda köye
Uğrarım evine
Hep kendisiyle barışık
Ne kadar şişmansa Göbekli namıyla anılan Bayram ağabey
Tam tersine
Anasına çok benzeyen
Zayıf mı zayıf Adil (Bele) Eliküçük
Bir Rıza Dayıoğlu vardı
Orta mahalleden
Anlar mıydı gerçekten bilmem ama
Hocalık da yapardı
Hızlı hızlı konuşan aceleci bir adam
Abdullah Duman
Lakabını da yazayım: Apıh
İncitici bir lakap değil
Çocukları kızmasın aman
Ömerlerde unutmuşum
Güdük Ömer amcayı
Köşkeroğlu'nun İbrahim
Ve de gözlerinden almış lakabını
Çakır İbrahim
Üç kardeş: Şuayip, Ali, Tahir Akyürek
Elbette pişmandır bunlardan ilki
Yıllarının mahpusta geçmesinden
İkincisini otobüs kaptanlığından tanımak
Sonuncusunu da
Gülmek için
Konuşturmak gerek
Bozdağlardan bir kişi daha
"Şıh" derlerdi bu amcaya
Bilmezdim gerçek adı neydi
Onun da küçüğü Hacı Mahmut
Saçma sapan bir kavgada
Can vermişti bir kurşuna
Bir okul dönüşünde görmüştüm
Uzanıp yatmıştı evinin önüne
Karlar içinde
İyi ki unutuldu bu kavga
Geçenlerde,aynı masada
Sohbet ettik
O zamanlar kavgalı sülalelerden
İki kişiyle
Daha önce bir yazıda
Yalnız onu anlattığım için
Unuttum burada
Köyümün bekçisi, çaycısı
Ramazan tenekecisi Cuma Coşkun'u (Cümemmi)
Nasıl anmam
Böyle bir yazıda
Baki Kaya, Mahir Karakaya
Kırklı yaşlarda H.Ali Köksal
Veda etti dünyaya
Rafet Dayıoğlu , İsmail Altunbilek, Hacı Köse, Muzaffer Çelik
Saymakla içinden çıkılmaz
Hepsi o zamanın genci
Lakap takma uzmanı olmuştu
Belelerden Asım Deveci
Babalarımız teyzeoğluydu
Bele derdi bizlere
Türk filmlerindeki jönler kadar yakışıklı
Saçlarına limon sıkılmış
Selahattin Köksaldı
Taşlardan üçünü de analım burada
Hacı Hasan Taş İzmir'de
Necati Taş, Almanya; Duran Taş, Hollanda'da
Yılda, iki yılda bir geliyorlar yurda
Onuncu ve sonuncu yazıya bırakarak
Köyün okumuşlarını
Ağabeylerim ve diğerlerini
Bu yazıyı da bitirelim
Okuyan herkese
Teşekkür edelim

.............................................(Devam edecek.)
Numan Kurt

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

NEŞE KAYNAĞIM İKİ ARKADAŞ

  Kara kalem çizime başladığımda İlk kez Ali’nin resmini çizmiştim Görenler hatırlar Bir fotoğrafta Yandan görünce profilini “Dayanamam, bu ...