……Ben, yirmi beş yaşında gördüm denizi
Tarlayla, harmanla, pancarla geçti çocukluğum
“Hep onları mı anlatacağım?” dedim kendi kendime
Bakın neler söyledim o pırıl pırıl denize
***
Baktım; dalgasız, masmavi, tertemiz denize
Dedim ki:
“Ne görüyorum, ne düşünüyorum
Duygularımı döksem şiire”
Böyle dedim ya
Ne yalan söyleyeyim
Önce kendim güldüm kendime
Yirmi beş yaşımda görmüştüm denizi bir okul gezisinde
Antalya Kemer’de
Hani masalların değişmez sözüdür
“Az gittik, uz gittik, dere tepe düz gittik” denir ya
Biz de uyduk bu masala
Beyin gücüyle, alın teriyle
Otuz beş yıllık çalışma
Hayatın zorluklarıyla yarışma
Okullar, dershaneler derken geldik emekliliğe
Yazıp çizerken yaşadıklarımı, anılarımı
Çocuklarla, torunlarla alırken hayatın tadını
Aklımıza geldi
Çoğu emeklinim “deniz kenarında bir kasaba” hayali
Birkaç yıl önce geldik
Denizi, sokakları ve havasıyla tertemiz Didim’e
Ve kuş yuvası misali evimiz bir artı bire
Deniz, çarşaf gibi
Hele sabahları bakarsanız arıtmıştır içindeki her şeyi
Ama kirletmediği ne var insan oğlunun
Çok geçmez çöplüğe çevirirler
Güzelim plajdaki altın kumları
O pırıl pırıl dibinde kumu görülen masmavi denizi
Bir fotoğraf gördüm paylaşımlardan
Deniz kıyısında taşlar
Pırıl pırıl, renk renk olmuş
Yumuş yıkamış su onları
Ama kendisini kirletmemeye inandıramamış insanları
Görünce kıyıdaki o pırıl pırıl taşları
Anlatayım dedim
Şu kıyı kasabasını ve deniz dediğim yeni arkadaşları
Şöyle de diyenler olabilir
“Yahu, bak şu adamın anlattıklarına
Tıkırı, keyfi yerinde
Sorun mu yok bu memlekette
Senin denizinden, yaşadığın yerden bize ne?”
Haklısınız da
Öyle her şeyi yerli yerinde, varlıklı biri değilim
Ele güne muhtaç olmadan yaşayan bir emekliyim
O sorunları da yazdım çoğu zaman
Lanet okudum terör belasına
Kökü kurumuşken neredeyse
Körükledik bu hainliği “açılım” sevdasıyla
Kimine göre her şey güllük gülistanlık
Ama bana göre değil
Bu gidişle sonumuz karanlık
O kadar çok anlattım ki zamları, eğitimde geri kalmışlığı
Yoksulluğu, işsizliği
Bugün de anlatayım dedim sonradan görmüşler gibi
Masmavi gökyüzünün yere yansıması denizi
Neler mi isterim ben:
Üretilsin
Bu bereketli topraklarda yetişen her ürün
Tarım ülkesinde, mercimekten samana
Bizim olan pamuk, incir, buğday, üzüm
Dışarıdan gelmesin
Eğitim akılcı, bilime dayalı, çağdaş olsun
Bilimde, teknikte gelişebilmek için
Çocuklarımız
Yaşamı anlatan, yeniliğe açık bilgiler okusun
“Hayatta en hakiki mürşit ilimdir”
“Yurtta sulh, cihanda sulh” diyen
Ve de bunu uygulayan bir önderimiz var
Bu ülkenin sevdalıları
Bugün dediği, yarın dediğini tutmayanlara değil
Atatürk’e
Onun ilkelerine, akılcılığına, görüşlerine
Barış ve bilimden yana düşüncelerine bağlı kalsınlar
Deniz, kasaba derken
Dokunduk yurt sorunlarına
Sağlıklı, mutlu olsun
İnsanlık, ülkemin insanları
Bugünden yarına
…………………………………………………………..
Numan Kurt
29 Eylül 2017
29 Eylül 2017
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder