30 Eylül 2019 Pazartesi

YİNE BULUŞALIM SAĞLIKLA, DOSTLUKLA (İkinci bölüm)



(Elli yıl sonra bir okul buluşması öyküsü)
Olumsuzluklar olsa da ara sıra
Hiç önemli değil
Utancı onları yapanlara
Öyle güzel ki masalara üçer beşer oturup konuşmak
O yıllardan, okuldan, öğretmenlerden, arkadaşlardan dem vurmak
Hangi masaya uğrasanız
Söyleşilere kulak verip duysanız
Duyuluyor elli yılın özlemi
En çok da göçüp giden arkadaşlardan söz etmek duygulandırıyor beni
Üçüncü gün Bergama gezisi yapıldı. Bir gün önce Ayvalık gezisinin yorgunluğundan dolayı ben katılmadım. Giden arkadaşlar da erken döndüler. Anlattıklarına göre Akropolis’e çıkaran teleferik işletmecileri ile anlaşamamışlar. Haklılar da. Bu ülkeye yıllarca hizmet etmiş emekli öğretmenlerden istenen para gerçekten çok. Pazarlık da olmayınca oraya çıkmaktan vazgeçmişler.
Ne diyelim, biz kalanlar da “İyi ki gitmemişiz.” dedik. Bir gün önce kazak araması için bizi bekleten Hayrullah söz verdiği lokumu Bergama’ya gidenlere yedirmiş. Sorguya çekince de “Ankara’da sana da alırım söz!” dedi. Zaten almazsa kalem elimde, onun foyalarını burada tek tek açıklarım(!)….
Dördüncü gün sabah kahvaltıdan sonra yollandık rıhtımdaki tekneye. Katılım çoktu. Yetmiş kişi doluştuk iki katına teknenin.
Rüzgar hafiften eserken
Az dalgalı denizde akıp giderken teknemiz
Şöyle baktım sağıma soluma
Nasıl da mutluyduk
Deniz insanı olmasak da
Özlemişiz böyle bir geziyi
Keyifle söyleştik, zaman nasıl geçti
Bilemedik hiçbirimiz
Her fırsatta atladılar denize
İyi yüzen arkadaşlarımız
Biz de o cesaret yok, ille ayağımız yere değmeli
“Sen de gel!” dercesine çağırsa da deniz
Seyretmekle kaldık
O güzelliğin tadını çıkaramadık
Üst katta güneşiyle
Yemekte balığı, üstüne birası ve söyleşisiyle
Mutlu geçti tekne turumuz
Yorgunluk da duymadık
Ve akşam üzeri mutluluk okunan yüzlerimizle
Otele vardık
Otelde bizi sürprizler bekliyordu. Okul yıllarımızın değerli matematik öğretmeni Şener Dedebal ve eşi gelmişlerdi. Didim’de de görüştüğümüz, öğretmenlikten öte bize bir arkadaş yakınlığı gösteren Şener öğretmenimize sevgiyle “Hoş geldiniz!” dedik. Saygıdeğer eşi Gülşen öğretmenimizin onlara Mehmet Durukafa ile yaptığımız ev ziyaretinde gösterdiği yakınlığı ben hiç unutmadım. Ayrılış gecemizin eğlencesine onlar da katıldı. Onlar hepimizin konuğuydu; ama ben de Didim’de kaldığım için yanlarında kaldım. Rahat etmeleri için çaba gösterdim. Burada mesajımı rahatsızlık veren arkadaşım anlamıştır.
Aynı gün bir süre önce rahmetli olan okul müdürümüz Osman Karagülle’nin kızı da gelmişti. Babasının yıllarca müdürlük yaptığı okuldan yetişen bu emekli öğretmenlere gerekli vefayı göstermişti. Biliyorum ki onun gelişiyle rahmetli müdürümüzü de bol bol andık.
Bu buluşma 1969 mezunları içindi; ama bir yıl veya daha önce mezun olanlardan da katılanlar oldu. Onlar da ayrı bir anlam kattılar, hepsine teşekkür ederiz.
Son akşamımızda Öner’den saz, türkü; Mehmet Alper’den cümbüş ve şarkı dinledik. Hep birlikte Mehmet Gündüz öğretmenimizin yönetiminde “Öğretmen Marşı”nı coşkuyla söyledik. Artık “Alnımızda bilgilerden bir çelenk/ Nura doğru can atan Türk gençleri” olma yaşımız geçse de o kutsal öğretmenlik heyecanı yok olmamıştı hiçbirimizde.
Slayt gösterisi ile öğretmenlerimizin, arkadaşlarımızın o yıllardaki fotoğrafları, buluşma fotoğraflarımız gösterildi. O da pek çok arkadaşımızı duygulandırdı. Asıl duygulandıran da vefat edenlerin fotoğraflarıydı.
Vedalaştık kahvaltıdan sonra
Nasıl da kaynaşmıştık yıllar sonra
Hem sınıf hem okul arkadaşlarımızla
Hatırlayamadıklarımız da vardı
Olsun
Onlarla da çok güzel dostluklar kurduk
Bu buluşmalarda
Düşünebiliyor musunuz
Bizler merdiven dayadık ya da geldik yetmişli yaşlara
Bizim de öğretmenlerimiz
Onlardan sağlık içinde yaşayanlar da geldiler
Sanki yeniden başladık anılarla okula
Yine buluşmak isteriz
Ömrümüz oldukça
………………………………………………………………………….
Numan Kurt
29 Eylül 2019

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YEŞİLLİKLER ÜZERİNDE KIRMIZI GELİNCİKLER

  Sabah erken yürürken kıyıda Deniz masmavi, hafif dalgalı Belli ki temizlemiş kendini bütün kış boyunca Güneş ısıtırken yeryüzünü Hafiften ...